Veli Toplantısı

 

 Veli Toplantısı

Çoğunluğu kadınlardan oluşan 1. sınıf velileri çocuklarının durumunu öğrenmek için Veli Toplantısına geldiler.

Öğretmen, masasına oturduktan sonra uzun uzun velileri süzdü ve konuşmaya başladı:

‘’Kıymetli velilerimiz, yeni eğitim öğretim yılının ülkemize ve bizlere hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Biliyorum ki, hepiniz heyecanlısınız çünkü canınızdan çok sevdiğiniz çocuklarınızın en güzel şekilde yetişmesini istiyorsunuz.

Çocuklarımızın istediğimiz gibi yetişmesi için hem bana hem de sizlere düşen bazı görevler var bu toplantımızda bunlardan bahsetmeye çalışacağım. İnşallah sene sonunda çocuklarımızdan beklediğimiz verimi en üst seviyede elde edebiliriz.

Öncelikle sizlere bazı tavsiyelerde bulunacağım. Daha sonra da sizlerin görüş ve önerilerini alacağım.

Kıymetli velilerimiz, bundan 20-30 yıl sonrasını hayal ettiğimizde belki de sınıfımızdaki çocukların tamamı okuyamayacaklar fakat şundan emin olunuz ki; okuyan öğrenciler çocuklarının eğitimini önemseyen velilerin çocukları olacak. Çünkü eğitim alan çocuklardan daha çok veliler olacak.

Çocukların ödev yapmakta zorlanmalarını anlayışla karşılamalıyız. Çünkü ödev yapmak sorumluluk gerektirir; bu yaştaki çocuklarda sorumluluk bilinci yeterince gelişmemiştir.

Düşünün ki, engelli bir çocuğunuz var ve bazı becerilerini yerine getiremiyor. Bu durumda siz bu çocuğa kızar mısınız yoksa yardımcı olmaya mı çalışırsınız? Tabii ki yardımcı olmaya çalışırsınız.

Aynen böyle bir bakış açısıyla çocuğunuza her konuda yardımcı olmanızı bekliyorum. Eğer çocuğunuz ödevini yapamıyorsa ona kızmak, onu suçlamak yerine ona ödevi nasıl yaptırabileceğinizi düşünmenizi istiyorum.

Bir diğer konu da, ne olursa olsun çocuğunuza olumsuz değerlendirmelerde bulunmayınız. Kesinlikle ama kesinlikle ‘çocuğum ödev yapmıyor’, ‘çocuğum kitap okumuyor’ gibi cümleleri asla söylemeyiniz. Böyle olduğunu bilseniz dahi olumlu ve teşvik edici cümleler kurarak onu görev ve sorumluluklarını yapmak üzere isteklendiriniz.

Sizi temin ederim ki, yıl sonunda çocukların neredeyse tamamı okumayı ve yazmayı öğrenir. Eğitim öğretim işinin süreç işi olduğunu unutmayınız. Nasıl ki saksıya diktiğiniz küçük bir çiçek fidanı siz fark etmeden büyüyorsa; çocuklarınız da siz fark etmeden gelişirler ve öğrenirler. Yılın sonunda bunu daha iyi görebilirsiniz. Bu yüzden lütfen ‘benim çocuğum okuyamadı’ diye panik yapmayınız.

Sevgili veliler, sizden beklediğim olumsuz her durumda kendinizi sorguya çekerek; Acaba ben bu durumda ne yapabilirim?’ diye düşünmenizdir. Çocuğunuza suç bulmak size bir şey kazandırmaz. Ancak kendinizi sorgulamanız ve ‘ben bu durumda ne yapabilirim?’ demeniz çok faydalı olacaktır.

Uygun saatlerde olmak üzere her zaman ve her konuda beni arayarak çocuklarınız hakkında bilgi alabilirsiniz. Ancak beni arayıp ‘Hocam çocuğum ödev yapmıyor.’ Demeyiniz. Bunun yerine ‘ben çocuğuma ödev yaptıramıyorum ne yapabilirim?’ demenizi beklerim.

Çocukların kişisel özellikleri farklı olduğu için her çocuk verilen ödevi beklenildiği gibi yapamayabilir. Bu durumda onları suçlamak veya çocukların ödevini yapmak yerine ödevlerin bir kısmını yaptırabilirsiniz. Atıyorum öğretmen 3 sayfa ödev verdiyse ve sizin çocuğunuz tamamını yapamıyorsa bu ödevin bir sayfasını yaptırabilirsiniz. Öğretmen neden çok fazla ödev veriyor diye öğretmeni suçlamanıza gerek yok. Sonuçta öğretmen ödev vermek zorunda ancak çocuklarınızın durumuna göre davranmak sizin elinizdedir. Ödev yapmakta zorlanan öğrencileri bu konuda zorlamayınız ve suçlamayınız.

Sene sonunda çocuklarınıza karne hazırlayıp vereceğiz ama benim nazarımda bu karneler çocukların değil velilerinin karneleridir. Ben eğitim öğretim meselesine böyle bakıyorum. ‘Başarılı çocukların velileri başarılıdır’ aslında. Lütfen bunu aklınızdan çıkarmayınız.

Şimdilik Söyleyeceklerim bu kadar İlerleyen zamanlarda yine Veli Toplantısı yaparak durum değerlendirmesi yaparız. Hepinize çok teşekkür ederim.’’

 Görseller:Haberturk.com