İçimdeki Çocuk

İçimdeki Çocuk

Eşek kadar oldum ama içimdeki çocuk bir türlü büyümedi; zaman zaman muziplikler yapmak istiyor. Ev araba gibi şeyler alıp satma sürecinde internetteki ilanları dikkatli bir şekilde inceliyorum. Şu an itibariyle herhangi bir alım satım durumun olmadığı halde yine de zaman zaman ilanlara göz atmak alışkanlık haline geldi. Şimdilerde bir şey alıp satmak için değil de ilânlardaki garipliklere göz atmak için giriyorum.

İnsanlar ilan açıklamalarına çok ilginç şeyler yazıyor. Mesela birisi aracına garaj arabası yazmış ama aracın kilometresi neredeyse 200 bini bulmuş. Bu kişiye ‘’kardeşim bu araç bu kadar kilometreyi garajda mı yaptı?’’ yazasım geliyor ancak tepkilerden çekindiğim için yazamıyorum.

Başka bir ilanda araç hurdaya dönmüş, adam açıklamasına yazmış; dosta gider. Evet, dosta gider ancak olsa olsa ‘dost kazığı’ olarak gider.

Geçenlerde bir bayan aracını satmak için ilan vermiş; aracın değerini atıyorum 30 bin lira yerine 30 lira yazmış. İçimdeki çocuk beni gıdıkladı. Hocam size en fazla iki basamaklı sayılara mı öğrettiler, bir öğretmen rakamları böyle mi yazar? Diye yazdım. Aslında biliyorum ki, öğretmen bunu küçük bir dikkatsizlik sonucu yazmış. Bu anlamda en doğru yazım şeklini öğretmenlerin yazacağını biliyorum.

Öğretmen, ‘’Aslında 30 bin lira yazmıştım ama sistem görmemiş bu şekilde çıkmış, aracı alırsanız çok memnun kalırsınız.’’ Yazdı. Ben de cevap olarak; ‘’Hocam araçtan çok memnun kalırsınız diyorsunuz siz niye memnun kalmadınız da aracı satılığa çıkardınız? Yazdım. İçimdeki çocuk bunun gibi çok şeyler fısıldadı ancak öğretmen sabrımı zorlama diye beni fırçalayınca lafı daha fazla uzatamadım.