Hayat Aynı Cevapları Farklı Farklı Yazmakmış

Hayat Aynı Cevapları Farklı Farklı Yazmakmış

Üniversite yıllarında Sağlık Bilgisi dersinden sınavımız var. Sınavda çok iyi bir not alabilmek için sınıf arkadaşım ve aynı zamanda oda arkadaşım olan kişi ile anlaştık; sabaha kadar çalışacağız ve çok iyi notlar alacağız.

Kararlaştırdığımız gibi sabaha kadar ders çalıştık. Tam ezan okunmak Üzereydi ki, azıcık dinlenmek amacı ile başımızı yastığa koyduk. Hem ben, hem de arkadaşım uyuyakalmışız. Uyandığımızda çok geç olmuştu. Sınav saatini geçirmiştik.

Arkadaşımla hocamıza dakikalarca yalvardık: ‘’Ne olur hocam biz dönem tatilinde taaa… memleketten gelemeyiz. Zaten ailelerimizin ekonomik durumu çok iyi sayılmaz. Bir de onlara fazladan bir masraf çıkarmayalım.’’

Hoca, hiçbir şekilde razı olmadı;’’ Mazeretlerinizi belgelendirin ve mazeret sınavına gelin.’’ Dedi. Arkadaşım ve ben çaresiz dönem ortasında tekrar sınava girmek için üniversite okuduğumuz şehre geldik ve hocamızı bulduk.

Hocamız bizi kendi odasında sınav yaptı. Sorular klasikti. Diğer soruları hatırlamamakla birlikte ‘’Sağlık Bilgisinin Amaçları’’ gibi bir soru vardı. Bu soruyu hiç unutmam; on bir maddeden oluşmaktaydı.

Hocanın üst sınıflara daima bu soruyu sorduğunu bildiğimden o soruyu öyle iyi ezberlemiştim ki, adım gibi. Sınavdan önce satır satır yazabileceğimi düşünüyordum.

Tahmin ettiğimi gibi oldu. Hoca birkaç tane klasik soru hazırlamış bunlardan birisi de benim beklediğim soru idi. Soruyu görünce çok sevinmiştim ancak ilginç bir şey oldu ve beklediğim sorunun cevaplarını sınavda hatırlayamadım.

Cevapları on bir madde olan sorunun sadece dört tane cevabını hatırlayabildim. Ancak sorunun tüm cevaplarını yazmam gerekiyordu. Çünkü hocamız öyle kuralcı bir insandı ki; cevaplardan bir tanesi eksik olsa o sorunun üstünü çizerdi; hiçbir şekilde puan vermezdi.

Diğer soruları şöyle böyle yapmıştım fakat dersten geçebilmek için bahsettiğim soruyu da eksiksiz yapmam gerekiyordu. Çünkü bahsettiğim sorunun puan değeri diğer sorulardan çok yüksekti. Ne kadar düşündüysem sorunun diğer cevaplarını hatırlayamadım.

Aklıma başka bir hocamın devamlı olarak söylediği bir söz geldi. Hocamız: ''Çocuklara ders anlatırken Temcit Pilavı gibi aynı şeyleri anlatmayın;  anlatacağınız şeyleri daima değiştirerek anlatın.'' Derdi. Hocamın sözü beynimde bir şimşek çakmasına neden oldu.

Aklıma gelen dört maddeyi yazdım, aynı dört maddeyi kelimelerin yerini değiştirerek farklı cümlelermiş gibi bir daha yazdım, geriye kalan üç madde için o dört maddeyi daha da değiştirerek yazdım. Oldu mu sana on bir madde? Al sana ''Yaratıcı Düşünce'' al sana ''İnovasyon.''

Sınavı bitirdik ve sıra kağıtların okunmasına gelmişti. Hoca tam benim kağıdı okurken kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor; acaba hoca benim yaptığım cinliği fark edecek mi? Diye. Tam o esnada hocamızın odasına birisi geldi ve hoca ile konuşmaya başladı. Hoca bir taraftan konuşuyor, bir taraftan da benim kağıdı okuyor.

Biraz sonra notlarımızı açıkladı. Arkadaşım ve ben dersten geçmiştik. Normal şartlarda benim dersten geçmem mümkün değildi. İşte o an anladım:’’ Hayat aynı cevapları farklı farklı yazmakmış.’’

 Görseller:ntv.com.tr