Beklentisiz Bekle

Beklentisiz Bekle

 Sevgili okurlarım bu yazımda sizlere ‘’Yumurta mı tavuktan çıkar yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar? Tarzında bir yazı hazırlamaya çalışacağım. Ancak bu yazıyı nasıl hazırlayacağım, meramımı size nasıl anlatacağım? Bunu tam olarak ben de bilemiyorum. Yazıyı sonuna kadar okursanız belki ne dediğimi anlayabilirsiniz. Anlayabilirseniz ne ala; anlayamazsanız anlamış gibi yapabilirsiniz.:)

 Bir işle iştigal ediyorsunuz ve o işten doğal olarak bir ürün beklemek en doğal hakkınız. Örneğin ciddi emek ve para harcayarak eve bir inek(İnek örneği hoşuma gitmedi ancak ne yapalım aklıma bu geldi.) almışsınız, önüne ot ve yem atıyorsunuz e… tabii doğal olarak zavallı hayvandan süt vermesini beklersiniz.

Yaptığınız çalışma sonucunda bir emek beklemek kadar doğal bir şey yoktur. Ancak yapılan iş ile alakalı olarak aşırı bir beklenti içine girmek veya yaptığınız işin karşılığını çok kısa zamanda almayı düşünmek gereksiz bir gerilimin oluşmasına sebep olur. Çalışma ortamındaki gerilim ise yüzde elliden fazla verim kaybının sebebidir.

 Yapılan çalışma ile ilgili bir ürün beklense bile bu beklenti kısa vadede olmamalı; uzun vadede bir beklenti olmalıdır. Beklentisiz çalışmak insanda hoş bir rahatlama meydana getirir. Rahat ortamda çalışmak bireylerin maksimum kapasite ile çalışmalarına ve kendini gerçekleştirmelerine olanak sağlar.

İnsanların kendilerini gerçekleştirme olanağı bulduğu iş ortamları ise verimliliğin en üst seviyelere çıktığı ortamlardır. Bu sebeple bir alanda çalışma yaparken hemen bir sonuç bekleme; bu beklentini uzun vadeye yay, yani beklentisiz bekle. Yazıdan bir şey anladınız mı? Bilmiyorum. O halde siz de yazımı da beklentisiz okuyun lütfen. 
Not: Bahsettiğim yöntem gönül işlerinde etkili olmayabilir!

Görseller:benimhaller.blogspot.com