Yurdunu Kaybeden Adam

Korkunç Yıllar romanının devamı niteliğinde olan Yurdunu Kaybeden Adam romanında yazar Cengiz Dağcı vatanın önemini ve vatansızlığın zorluklarını işlemeye çalışmıştır. Bana göre eseri fazla ayrıntıya girmeden özetlemek daha mantıklı bir davranış gibi gelmektedir. Çünkü tarihi romanları çok detaylı bir şekilde özetlemek olayın gizemine zarar vermekte ve okuyucudaki, doğal heyecanı yok etmektedir. Kısa özetimiz şu şekildedir:

İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar Ruslarla savaşıyorlar ve ele geçirdikleri Kırım Türklerinden Ruslara karşı bir ordu kurmak istiyorlar. Sadık ise bu ordunun üst rütbeli subaylarından olan Kırımlı bir gençtir. Cepheye gitmeden önce memleketi ve memleketteki yakınlarını görmek ister. Sadık’ın öldüğünü düşünen yakınları Sadık’ı karşılarında görünce çok mutlu olurlar.

Sadık’ın kardeşi Bekir Ruslar adına Sadık ise Almanlar adına savaşmaktadırlar. Kader ilerleyen zamanlarda bu iki kardeşi karşı karşıya getirecektir.

Sadık’ın bulunduğu bölgede savaş iyice şiddetlenmiş, bölük Rusların saldırısına uğramış, Sadık ağır yaralanmıştır. Sadık’ın yardımına hiç kimse gelmez ancak Polonya’da bir kampta tanıştığı ve aşık olduğu Marya adındaki genç kadın Sadık’ın yaralarını sarar ve onu birlikte kaçmak üzere ikna eder. Sadık ve Marya birlikte kaçarlar ancak bu esnada Marya vefat etmiş, Sadık ise kaçmayı başarmıştır.

Cengiz Dağcı’nın Yurdunu Kaybeden Adam isimli eserinde vatanı koruma refleksi ile kimin dost; kimin düşman olduğuna karar vermekte zorlanan insanların yaşadığı duygusal çelişkileri ve kafa karışıklıklarını okuma imkanına sahip olacağız.

Görseller:dr.com.tr