Yetişkin Çocuklar

Yetişkin Çocuklar

Sevgili okuyucular, bu yazımda sizlere Doğan Cüceloğlu’nun yetişkin çocuklar isimli eserini tanıtmak istiyorum. Daha önce de zaman zaman blogumda kitap tanıtımları yapacağımdan bahsetmiştim. Hatta birkaç tane de kitap tanıtımı yapmaya gayret etmiştim. Kitap tanıtımlarını kısa bir özet şeklinde hazırlamak yerine benim dünyamda edindikleri yer ve bana kazandırdıkları bakış açısı itibari ile değerlendirmeye gayret ediyorum.

Ben bu şekilde bir tanıtımın daha faydalı olabileceğini düşünüyorum. Zaten kitap özetleri birçok sitede mevcuttur. Ben bana göre bir tanıtım yapmak istiyorum fakat benim yaptığım kitap tanıtımının da subjektif olma riski var ama buna rağmen yine de kendi birikimlerimi aktarmak düşüncesindeyim. Bu anlamda bu yazımda bahsetmek istediğim kitap Doğan Cüceloğlu’nun Yetişkin Çocuklar isimli kitabıdır.

Doğan Cüceloğlu’nu, bilmeyen yoktur. Benim de paradigmalarımı kökten değiştiren bir yazar olmuştur.  Anladım ki, Doğan Cüceloğlu’nu okumadan önce ben de tam bir yetişkin çocukmuşum.

Yetişkin çocuklar kitabı neden bu kadar önemlidir? Diye soracak olursak gerçekten de ülkemizdeki insanların büyük çoğunluğu başka insanlarla kurdukları iletişimlerinde çocuk gibi davranmaktadır. Koca koca adamlar en küçük bir tartışmayı adeta çocuklar gibi kavgaya dönüştürebilmektedir.

Bahsettiğim durumu en fazla trafikte yaşamaktayız. İnsanlar trafik kazası yaşadıklarında kazayı bırakıp birbirleri ile kavga etmenin telaşına düşmektedirler. Oysa Avrupa ülkelerinde kaza yapan insanlar hemen birbirleri ile tokalaşarak ve birbirlerinden özür dileyerek yetkilileri çağırmaktadır.

Yazar insanlarla iletişime geçerken onların paradigmalarını anlayarak iletişime geçmenin çok faydalı olacağından bahsediyor. İnsanların paradigmalarını yani iletişim haritalarını anlamadan onlarla iletişime geçmenin beklenmedik iletişim kazalarına sebep olacağı konusunda uyarıyor.

Doğan Cüceloğlu yetişkin çocuklar isimli eserinde insanlarla iletişime geçerken ön yargısız bir şekilde iletişime geçmemiz gerektiğini anlatıyor. İnsanlarla iletişim kurarken söylenen sözlerin arkasında başka niyetler aramamamız gerektiğini söylüyor. Niyet okuma yapmanın insanlarla sağlıklı iletişim kurmamıza engel teşkil ettiğini özellikle vurguluyor.

Yazar, kitabında mükemmeliyetçi olmanın zararlarından da bahsederek insanlarla ve çocuklarımızla kurmuş olduğumuz iletişimde mükemmeliyetçilik yerine sürece önem vermemiz gerektiğini anlatıyor. Bu konu bana göre de çok önemli bir konudur. Maalesef bizim toplumumuzda toptancı bir zihniyet vardır. Bizler ‘vur dedik mi, öldüren’ bir toplumuz. Akılcı davranmayı bir türlü beceremeyiz.

Yazar, kitabında yobazlıktan bahsediyor ve her türlü yobazlığın temelince eleştirel düşünce eksikliği olduğunu söylüyor. Toplumların gelişiminde eleştirel düşüncenin önemini anlatıyor.

Doğan Cüceloğlu yetişkin çocuklar isimli eserinde ‘olgun insan’ tanımını yapıyor. Ona göre ‘olgun insan’ kendisini tanıyan ve kendisini olduğu gibi kabul eden insandır. Kişinin kendisini gerçekten tanıyabilmesi için kendi egosunu ikinci plana atması gerektiğini anlatıyor.

Aşağılanarak ve hor görülerek yetiştirilen insanların yetişkin olduklarında bu utançlarını saklamak için kendilerinin de başkalarını aşağılamaya çalışacaklarını anlatıyor. Ona göre başkalarını aşağılayan ve hor gören bir insan görürseniz bilin ki, küçüklüğünde böyle davranışlara maruz kalmıştır.

Doğan Cüceloğlu yetişkin çocuklar isimli eserinde gerçekten çok değerli fikirler vermektedir. Kitabın ana teması sağlıklı ve sağlıksız aile yapılarıdır. Yazar aile yapılarını anlatmaya gayret ederken bizlere çocuk eğitiminde de dikkat etmemiz gereken kuralları da hatırlatmaya çalışıyor. Zaten Doğan Cüceloğlu çocuk eğitimi konusunda emsalsiz bir yazardır. Bütün kitapları birbirinden değerli ve okunmaya layıktır.

Görseller: Google görseller