Ben Büyük Değilim!
Ben Büyük Değilim! |
Sonradan başıma gelecekleri o günden kestiremezdim. Kardeşim yoktu ancak sınıftaki arkadaşlarımın neredeyse tamamının kardeşi vardı. Sınıftaki arkadaşlarımın çoğunluğu gibi benim de bir kardeşimin olmasını istiyordum. Çünkü yıllardır onunla saatlerce oyunlar oynama hayali kuruyordum.
Anne/babama sürekli olarak ‘’Ne zaman kardeşim
olacak?’’ diye soruyordum. Günlerden bir gün heyecanla beklediğim müjdeli haber
geldi. Annem ‘’Kızım yakında senin de bir kardeşin olacak.’’ dedi. Öyle
sevindim ki, anlatamam; sonunda benim de bir kardeşim olacaktı.
Kardeşimin doğacağı günü sabırsızlıkla bekledim ve
neredeyse her gün ‘’Anne kardeşimin olmasına kaç gün kaldı?’’ diye sordum. Kardeşimin
gelmesi ile pabucumun dama atılacağını bilemezdim.
Sonunda beklediğim gün geldi ve bir kız kardeşim
oldu ancak kardeşimin gelmesi ile dünyalar da başıma dar geldi. Anne/babamın
tüm ilgisi kardeşimin üzerinde idi. Sürekli olarak kardeşimi sevdiklerinden
artık beni unutmuşlardı.
Gün içinde beni çok defa seven anne/babam artık bir
kere bile sevmez olmuşlardı. Sevilmek istediğimi defalarca onlara hissettirmeye
çalıştım. Hatta artık ‘’Kardeşim doğalı beni sevmez oldunuz.’’ Diye şaka yollu duygularımı anlatmaya çalıştım.
Her defasında bana ‘’ O küçük olduğu için ona biraz fazla ilgi gösteriyoruz, sen büyüksün.’’ Diyorlardı. Ben ise
sevilme zamanımın gelmesini sabırla bekliyordum.
Bütün komşular kardeşimi görmek istiyor ve tüm
hediyeler kardeşime geliyordu. Artık günlerimiz tamamen kardeşime odaklı
yaşanmaktaydı. Kardeşim büyüdüğünde de bu durum değişmedi. Sürekli olarak
kardeşime ayrımcılık yapıldı. Kardeşim de artık bu durumu bana karşı kullanmaya
başlamıştı.
Ben kardeşimden şikayetçi olduğumda ses çıkarmayan
anne/babam kardeşimin en küçük sızlanmasında bana kızar olmuşlardı. Bu durum beni
derinden yaralamakta idi.
Artık kardeşim evimizde ayrıcalıklı bir birey haline
gelmişti. Meydana gelebilecek her olay onun lehine sonuçlanmakta idi. Bu durumu
hisseden kardeşim bana her istediğini yaptırmaya çalışıyor; kendisine karşı
koymaya çalıştığımda ise hemen yalancıktan bir ağlama bularak bana kızılmasına
ve bazen de dayak yememe sebep oluyordu. Anne/babamın bana kızma gerekçeleri de
hazırdı: ‘’Sen büyüksün.’’
Ne yalan söyleyeyim artık kardeşim bana kardeş gibi
gelmiyordu, onu düşmanım gibi görmeye başlamıştım. Çünkü daha önceden
mutlu olduğum her ne varsa elimden almıştı. Ben de ona olan kızgınlığımı anne/babamın
olmadığı yerlerde onu çimdikleyerek veya başka şekilde canını yakarak gidermeye
çalışmaktaydım.
Büyük olmadığımı ispat etmek için çok çeşitli
yöntemler buldum. Bir defasında kardeşim gibi parmaklarımı emmeye başladım,
başka bir zaman altımı ıslatma huyum olmadığı halde altımı ıslatarak dikkat
çekmeye çalıştım, en sonunda kardeşimin davranışlarını taklit etmeye bile başladım.
Amacım büyük olmadığımı, aynen kardeşim gibi küçük
olduğumu ve benim de sevilmeye ihtiyacım olduğunu anlatmaya çalışmaktı. Ancak
ne annem ne de babam benim küçük olduğumu, sevgiye ve ilgiye muhtaç olduğumu
fark ettiler. Yine böyle bir gün ağlayarak köyümüzdeki ıssız tepeye çıktım ve
avazım çıktığı kadar saatlerce bağırdım. ‘’Ben
büyük değilim.’’
Ben Büyük Değilim!
Reviewed by EĞİTİM PINARI
on
Nisan 20, 2019
Rating:
Ya şimdi ablam da bu travmaları yaşadı mı acaba ben doğduğumda ? Öğretici bir yazı olmuş. Çok teşekkürler Fatih bey.
YanıtlaSilSize yanıt olarak değil de siz ablam da yaşadı mı deyince aklıma geldiği için buradan ilerlemek istedim. Evet aynı şey benim de aklıma geldi? Bundan 30 sene önce ablam da yaşadı mı bunları acaba? Sanmıyorum çünkü o zamanlar bu kadar da yoğun yaşanmıyordu duygular. Aslında demek istediğim tam tersi. Duygular daha yoğundu ama bu kadar göz önünde, gösterişli ve karmaşık değildi sanki.
SilÇok güzel açılardan yaklaşımlarınız var. Bundan dolayı çok teşekkür ederim.
SilAblanızın travma yaşadığına eminim. İstiridye Acısı. Ancak yaşadıklarını ifade edebilmiş midir? onu bilemem. Yorum ve değerli ziyaretler için çok teşekkürler.
Silküçük çoçukların duyguları daha hassastır,bu nedenle evdeki küçüklerin farkındalığını elde edebilmek üzerine güzel bir hikaye olmuş bu,elinize sağlık..😊
YanıtlaSilBen de size çok teşekkür ederim. Yazıların temel amacı insanlara faydalı olabilmektir. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.
SilBen küçük kız kardeştim, ablam ise aramızda iki yaş olmasına rağmen bütün dayakları (maalesef o zaman terbiye yöntemiydi), azarları, kızgın bakışları göğüslemek durumunda kaldı. Aslında karakter yapısı ile de ilgili sonuç davranışları, ben benim olayımdan fikir vermek istersem, ablam ezilen bir karakter oldu, sonunda istediklerine ezilerek ulaşmaya çalışan bir karakter!
YanıtlaSilAslında tüm insanlar tecrübelerini paylaşsa ve herşey farklı olsa gelecek nesil daha mı sağlıklı olur? diye düşündüm. Fakat mümkünatı yok... herkes sonunda doğduğu ailede, zamanda ve çevrede payına düşeni yaşayacak.
Fatih bey yine çok güzel bir konu, teşekkürler paylaşıma.
Çok teşekkürler. Yazıyı beğenmeniz beni çok mutlu etti. Sizin tespitleriniz de çok yerinde ve çok güzel.
SilÇok faydalı ve güzel bir yazı not alrak okuduuğum yazı sayısı çok azdır ellerinize sağlık
YanıtlaSilRica ederim. Size faydalı olması beni fazlası ile mutlu etti. Çok teşekkürler.
SilKardeşler arsında ki kıskançlık diye geçiştirilen davranışların aslında sevgi arayışı olduğunu çok güzel ifade etmişsiniz.Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilBöyle davranışların sevgi arayışı olabileceğine ben de çok inanıyorum. Çok teşekkürler yorum ve ziyaret için.
SilBen büyük değilim derken ne kadar da haklı...O da küçük çünkü. Sevgiye,ilgiye kardeşi kadar muhtaç...
YanıtlaSilBüyük çocukların sevgiye muhtaç olduğu maalesef unutuluyor. Çok teşekkürler.
Silibret verici bir yazı biraz anne ve babalara düşen büyük sorumlulukları dile getiren bir yazı .Yani eşit sevgi verilmeli çocuklara ayrımcılık çok kötü birşey ya.
YanıtlaSilSize katılıyorum çok teşekkürler.
SilÇok güzel bir yazı. Bizim ebeveynlere anlatmaya çalıştıklarımızı hikaye gayet güzel anlatıyor.
YanıtlaSilYorumlarla bana katlı sağladığınız için çok teşekkür ederim.
Sileveet oluyo buu benim de kardeşisim vaar :)
YanıtlaSilDaha ziyade büyük kardeşler bu durumun farkında olmaktalar. Küçük kardeşlerin durumdan pek haberi yok gibi sanki. Çok teşekkürler.
SilEski günler geldi aklıma... Beş kardeştik biz. Ablam en büyüğümüzdü. Ağabeyimden dört sene sonra da ben doğmuşum. Babam sanırım kendisine en çok benzeyen çocuk olduğum için anneme ara ara "Keşke erkek olsaydı" dermiş ve bana çok düşkünmüş. Ağabeyim beni kıskanmış. Hatta annem anlatırdı, bana zarar verme girişimleri de olmuş.
YanıtlaSilİki sene sonra doğan kız kardeşimi kıskanmaya meydan kalmadı, zira aklı başına gelir gelmez o beni kıskandı. Ölene kadar da hep kıskandı. Ablam ve o nurlar içinde yatsınlar.
Örnek olabilecek nitelikte çok güzel bir yazı olmuş.Emeğinize sağlık. Yorumlarda görüşmek üzere :)
Böyle olaylar maalesef her ailede oluyor. Bu durumları çocuklarımız için travmaya dönüştürmemek gerekir. yorumlarla bana katkı sağladığınız için çok teşekkürler.
SilBak Fatih, twitterda geziyordum.Bu paylaşımını tıkladım.Ben sana yorum yapmışım,ne iyi olmuş, sevindim inan :) Ece annen :)
YanıtlaSilYorumunuzu yeni fark ettim. Çok teşekkürler Ece anne.
Sil