Okul Liderliğine Orkestra Şefliği Olarak Bakıyoruz
Okul Liderliğine Orkestra Şefliği Olarak Bakıyoruz |
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un demeçleri
eğitimcileri hem umutlandırıyor hem de heyecanlandırıyor. Çünkü yapmış olduğu
tespitler çok yerinde ve çok doğru tespitlerdir.
Daha önce de yazmış olduğum yazılarda ‘’Damdan düşenin
halinden damdan düşen anlar.’’ Atasözü gereği eğitim öğretimde başarı
sağlayabilmek için bu mesleğin içinden gelen insanların daha fazla söz sahibi
olmaları gerektiğinden bahsetmiştim ve milli eğitim bakanımızın öğretmen
kökenli bir insan olmasının öğretmenler adına büyük sevinç kaynağı olduğunu
anlatmıştım.
Bu yazımda ise bakanımızın okul yönetimi ile ilgili
söylemiş olduğu ‘’ Okul liderliğine orkestra şefliği olarak
bakıyoruz.’’ Sözünü değerlendirmeye çalışacağım. Çünkü bu söz de bana göre
hedefi tam on ikiden vuran sözlerdendir.
Daha önceki yazılarımda eğitim öğretimde sıçrama
yapabilmek için gerekli şartlardan bahsederken özellikle mesleğin mutfağında
yetişmiş insanların eğitim öğretim konusunu daha iyi anlayabileceğinden defalarca
bahsetme sebebim bu bakış açısı idi.
Bu satırların yazarı uzun yıllar hem müdür
yardımcılığı hem de okul müdürlüğü yapmamış olsaydı idarecilik konusunda fikir
beyan etmeyi haddi olarak görmeyecekti. Ancak uzun yıllar idarecilik yaptığım
için bu konuda doğru veya yanlış fikir arz etmekte sakınca görmemekteyim.
Günümüzde okul idarecilerinin yaptığı en büyük
hatalardan birisi kurumdaki personellerle gereksiz polemiklere girerek eğitim
öğretim ortamının havasını bozmaktır. Çoğu okul müdürleri müdür yardımcılarını
neredeyse saf dışı yaparak her problemi kendileri çözmeye kalkmaktadırlar.
Oysa kurum
müdürünün yapması gereken en önemli şey günlük olaylarda personeli ile
çatışmaya girmekten kaçınmaktır. Kurum müdürü kanun ve yönetmeliklerin ruhunu
gerek toplantılar yoluyla gerekse de başka şekillerde personeline sezdirerek
bunların uygulamasını müdür yardımcısından beklemelidir. Kurumunda personeli
ile çatışmaya giren kurum müdürleri ileriye dönük büyük hedefleri olmayan veya
olsa bile bu hedeflerini gerçekleştirme konusunda bilinçsiz davranan
insanlardır.
Kurum
müdürünün en önemli hedefi ülkesinin eğitim öğretimde
dünyanın en başarılı ülkeleri arasına girme amacını gerçekleştirme çabasına katkıda bulunmak olmalıdır.
Bu hedefi hiçbir zaman aklından çıkarmayan müdürler hedeflere ulaşabilmek için
muhtemel tüm olumsuzlukların üstesinden gelebilmelidir.
Kurum müdürleri hedeflerini göz ardı ederlerse
personelleri ile çatışmaya girebilirler ve kurumda yaşanan çatışmalar tüm
personelin gereksiz bir şekilde türbülansa girmelerine ve eğitim öğretim
amaçlarından sapmalarına, bunun sonucunda kendi dertlerine düşmelerine sebep
olabilir.
‘’ Okul
liderliğine orkestra şefliği olarak bakıyoruz.’’ Sözü bundan dolayı çok
önemli bir sözdür. Kurum müdürü hem
devletimizin ağırlığını hem de devletin koyduğu yasa ve yönetmelikleri temsil
etmektedir. Müdür personeline hiçbir şey söylemeden sadece koltuğunda otursa bile
devletimizin beklentilerini hissettirmiş olur.
Müdür ve müdür yardımcısı kurumunda ahenkle çalışarak
iş ve işlemleri gerektiği gibi yapmalıdır. Kurum
müdürü personelden gelen talepleri müdür yardımcısına havale ederek
personeli ile çatışmaya girmekten kaçınmalı; müdür yardımcısı ise müdürün
ağırlığını kullanarak işlerini mevzuata uygun bir şekilde ve kurum müdürünün
direktiflerine uygun olarak yapmalıdır. Böyle düşününce ’’ Okul liderliğine orkestra şefliği olarak bakıyoruz.’’ Sözü çok şey
ifade eden bir söz olarak kendini göstermektedir.
Görseller: https://unsplash.com/
Okul Liderliğine Orkestra Şefliği Olarak Bakıyoruz
Reviewed by EĞİTİM PINARI
on
Ekim 07, 2018
Rating:
Hiç yorum yok: