Beni Kendimle Kötü Konuşturma

Beni Kendimle Kötü Konuşturma

İçe Dönük Konuşmanın Gücü

Yaşantımızda iyi ki de okumuşuz diyebileceğimiz bazı kitaplar vardır. Böyle kitapları okuyan kişiler yaşantılarında bazı şeylerin değiştiğini fark ederler. Zaten kitap dediğin insanların ufkunda yeni bir perspektif belirlemeyecekse neden okunsun ki?

Bu kitaplardan birisi de Shad Helmstetter isimli yazarın İçe Dönük Konuşmanın Gücü isimli kitabıdır. Bu kitabı okuduktan sonra farkında bile olmadan kendi kendimle ne kadar olumsuz konuşmalar yaptığımı yani kendi kendimle çok kötü konuştuğumu anladım.

Kendi kendinizle olan iç konuşmalarınızın farkında mısınız? Kendi kendinizle iyi mi, yoksa kötü mü konuşuyorsunuz? Hayattan daima iyi beklentiler içinde iseniz ve kendinizle iyi konuşuyorsanız şanslı insanlardansınız çünkü sağlıklı bir aile ortamında yetişme olasılığınız çok fazla. Ancak kendi kendinizle sürekli olarak kötü konuşuyorsanız, kendinizi eleştirecek bir şeyler buluyorsanız şanssız insanlardansınız diyebiliriz. Kendinizi onarmak için çok çalışmanız gerekir.

İnsanların kendi kendisi ile yaptığı konuşmalar yaşantılarının kalitesini belirlemektedir. Ben de hiç farkına varmadan geçmişte yaşadığım bazı olayları zihnimde sürekli olarak misafir etmekte ve bitmemiş hesaplarla uğraşmaktaymışım. Bunu fark etmek yaşantımdaki çok önemli kazanımlardan birisi oldu.

Shad Helmstetter isimli yazarın İçe Dönük Konuşmanın Gücü isimli kitabında önemsediğim fikirlerden birisi de doğru yanlış olmasına bakmaksızın bir düşünceye ne kadar çok inanırsak o düşünce bizi yönlendirmektedir görüşü idi. ‘’Zihnimize yeterince güçlü bir şekilde söylersek zihnimiz söylediğimiz her şeye inanmaktaydı.

Demek ki kendimi geliştirecek düşünceleri zihnimde sürekli olarak tekrar edersem kendi yaşantımın kalitesini artırmış olacaktım. Aynı şekilde kendime zararlı olabilecek düşünceleri de zihnimde misafir etmeye devam edersem bu düşünceler de beni rahatsız etmeye devam edecekti.

İnsanın kendi yaşantısına yapabileceği en önemli katkı, eski programlarını silerek onların yerine yeni ve kendisine faydalı programları koymaktır. Düşüncelerin değiştirilebilir olması insan hayatındaki en önemli kazanımlardandır. Düşünceleri değiştirmek için çeşitli yöntemler vardır. Ancak sağlıklı kaynaklardan edinilmiş telkin cümlelerini uzun süre tekrar etmek hatta bu cümleleri yazarak tekrar etmek çok faydalı olacaktır.

Bu sistemi kendi hayatına uygulayan insanlardan birisi de ‘’ben dünyanın en akıllı adamıyım’’ isimli eserin yazarı Erdal Demirkıran’dır. Kitap hakkındaki değerlendirmelerimi Ben Dünyanın En Akıllı Adamı mıyım? Başlığı ile daha önceden aktarmaya çalışmıştım.

Shad Helmstetter isimli yazarın İçe Dönük Konuşmanın Gücü isimli kitabından önem verdiğim görüşlerden birisi de: ‘’Senden bir şey olmaz’’ sözünün çocuklara söylenebilecek en kötü söz olmasıdır. Çünkü çocuklarımızın kendisi ile yaptıkları iç konuşmalar küçük yaşlarda almış oldukları eğitim ve yaşantılar ile ilgilidir. Pırıl pırıl zekaya sahip pek çok öğrenci sırf öğrenilmiş çaresizlikten dolayı kendi kendilerini tembel olarak etiketlemekte ve bir daha derslerin yüzüne bile bakmamaktadır.

Çocuklarımız gelişme çağlarında kendilerine güvenli bir şekilde yetiştirilirlerse ömürleri boyunca iç konuşmaları olumlu olur. Ancak olumsuz yaşantıların fazla olduğu bir çocukluk geçirmişlerse iç konuşmaları da olumsuz şekillenir.

Dikkat edilecek olursa çocuklarımızın kendi kendileri ile olan konuşmalarını şekillendiren yine ailelerdir. Bundan dolayı tüm çocuklarımızın sesi oluyor ve onlar adına ebeveynlerimize sesleniyorum: Beni kendimle kötü konuşturma! Yani ruh sağlığımı bozma, sağlıklı bir zihin yapısı kazanmam için bana yardımcı ol.

Görseller: https://unsplash.com/