Hayat Bir Oyun
Hayat Bir Oyun |
Genç adam hayattaki tekdüzelikten çok
sıkılmıştı. Bir şeylerin ters gittiğini biliyordu ama bunları nasıl düzelteceği
hakkında hiçbir fikri de yoktu. Komşularıyla ilişkileri, eşiyle, çocuklarıyla,
sokaktaki arkadaşları, mesai arkadaşları. Hangisini tutsa tel tel dökülüyordu.
Neden hiçbir şey istediğim gibi olmuyor? Acaba bende
mi bir dert var? Diye kendi kendini sorgulamaya başladı. Doğrusu bu duruma
üzülüyor, bu konuda ne yapabilirim diye araştırmalar yapıyordu. Yine bu
duygularla meşgul olduğu bir gün aniden kafasında şimşekler çakmaya başladı.
Aklına orijinal bir fikir gelmişti.
Madem hayat bana çok ciddi ve sıkıcı geliyor
insanlarla iletişimde zorlanıyorum o halde onu bir oyuna çevireyim insanlara
küçük şakalar yapayım bakalım nasıl olacak? Diye düşündü kendi kendine.
Apartmanda bir yönetici Ali Ağa vardı ki; sorma
gitsin. Ne muhannet adamdı. Allah onu
muhalefet olsun diye yaratmıştı sanki. Kim ne dese tersini yapardı.
Şu bizim yöntemi yöneticiye uygulamanın tam zamanı
diye düşündü. Apartmandan çıkarken yöneticiyi gördü. Tam zamanı oğlum harekete
geç dedi içinden.
‘’ Ali Başkan nasılsın?, İşler nasıl’’ dedi.
Yönetici dertlenmeye başladı: ‘’Valla işler güçler
çok yoğun, uğraşıyoruz işte.’’
‘’Helal olsun sana başkan gerçekten çok önemli işler
yapıyorsun, senin şu yaptığın işleri inan ki ABD başkanı yapamaz.’’ Dedi
Yönetici: ‘’Yok canım o kadarda değil’’ dese de pek
keyiflendiği her halinden belliydi. O günden sonra yöneticiyi her gördüğünde azıcık
iltifat ediyordu. Yöneticinin yüzü gülmeye başlamıştı. Vay be, arabanın gaz ile çalıştığı gibi insan da Gaz ile çalışıyormuş meğer
diye düşündü.
‘’ Ali başkan bizim şu çatıda bir akıntı var bir
baktırabilir misin?’’ Diyecek olmuştu ki; ‘’Tamam hallederiz.’’ Dedi yönetici.
Genç adam artık bu yöntemi sıklıkla kullanıyordu.
Çocuklarına ödev yaptırmak için ‘’En güzel ödevi benim oğlum/kızım yapar
diyerek onları isteklendiriyor ve yaptırmak istediklerini bu şekilde yaptırıyordu.
Genç adamın yakında birkaç günlüğüne izne ihtiyacı
vardı ama müdürün izin vereceğine dair hiçbir ümidi de yoktu. İşe gider gitmez
yöntemi uygulamaya başladı.
‘’ Günaydın müdür bey nasılsınız’’ dedi. ‘’Günaydın çalışıyoruz
işte’’ dedi müdür.
‘’ Müdür bey bu kadar yoğun çalışmayın lütfen, çok
fedakarca çalışıyorsunuz, sizin yaptığınızı herkes yapamaz hele hele ben olsam
hiç yapamam. Bir de kıymetinizi bilen olsa bari. Memlekete sizin gibi insanlar
lazım.’’ Dedi.
Müdürün gözlerinin içinin parladığını gördü ve
tekrar hayrete gark oldu. ‘’Demek ki takdir edilmek insanın ruhunun ilacıymış,
müdür sevgisiz büyümüş çocuklar gibi ilgiye muhtaçmış.’’ Dedi kendi kendine.
Ondan sonra müdüre en kral sözleri söyledi.
İzine ihtiyacı olduğu gün müdürden istemedi bile sadece
duyurması yetti. Müdür izni yazıp göndermişti.
Genç adam hayatında önemli ve çok değerli bir
kazanım edinmişti: ‘’ Hayat bir oyun ama
biz onu trajedi haline getiriyoruz .’’ İnsanların oyuna ihtiyacı var.
Ciddiyetten herkes bıkmış usanmış durumda.
Görseller: Google görseller
Hayat Bir Oyun
Reviewed by EĞİTİM PINARI
on
Kasım 12, 2018
Rating:
Çok haklısınız. Hayatı bazen gereğinden fazla ciddiye alıyoruz.
YanıtlaSilAynı kanaatteyim; galiba hayatı biraz biz zorlaştırıyoruz.
SilTakdir edilmek her yaşta insanı motive edici bir istek.Çok güzel bir hikaye😊
YanıtlaSilEvet gerçekten de çok şaşırtıcı ama her yaşta insan takdir edilmekten çok hoşlanmaktadır.Çok teşekkürler.
Sil