Sınırlar(Kitap Tanıtımı)
Sınırlar |
İnsan ilişkilerinde sınırlar var mıdır? Ya da olmalı mıdır? Önemli sorulardan birisi de budur. Sorunun cevabı en başından tabii ki, ‘’evet’’ olmalıdır. Hem de evetler ve hayırlar çok belirgin olmalıdır. Araştırma sonuçlarına göre ilişki problemlerinin çoğu sınırların gerektiği gibi tesis edilememesinden kaynaklanmaktadır.
Bazı insanlar başkalarına kötü görünmemek için her
şeye evet deme mecburiyetinde olduklarını düşünürler. Oysa böyle bir bakış
açısı en büyük yanılgılardan birisidir. Başkalarını mutlu etmek için her şeye
evet diyen insanlar bir süre sonra mutsuz olmaya başlarlar. Çünkü aslında
istemedikleri bir şeyi başkalarının hatırı için kabul etmişlerdir.
Bu yazımda HENRY
CLOUD, JHAN TOWNSEND isimli yazarların hazırlamış olduğu Sınırlar isimli kitaptan tespitler ve
değerlendirmeler yapmaya gayret göstereceğim. Sınırlar isimli kitaptan
tespitler yaparken bir taraftan da kendi düşüncelerimi yazının tamamına
serpiştirmeye gayret edeceğim. Umarım kitabı okumayan insanlara bir katkısı
olur.
Bizim toplumda insanlara hayır demek adeta ayıp bir
şeymiş gibi algılanmaktadır. Oysa Batılı toplumlarda hayır sözcüğü kişilerin
hayatta varoluşlarının teminatı gibidir. Onlara göre hayır’ı olmayanın evet’ide
yoktur. Hayır kelimesi var olmanın simgesidir. Bundan dolayı Batı insanı hayır
kelimesini adeta kutsamaktadırlar. Biz bu kadar işi abartmasak da yine de
gerektiği yerde hayır kelimesini kullanmak gerektiğine sonuna kadar
inanmaktayım.
Hayır diyemeyen insanlar özünü koruyamaz. Özümüzü
koruyabilmek için kimseden çekinmeden hayır diyebilmeliyiz. Hayır demek diğer
insanlarla aramıza sınırlar çizmektir. İnsanlarla ilişkilerde sınır belirlemek
çok önemli ve çok gereklidir.
HENRY
CLOUD, JHAN TOWNSEND Sınırlar
isimli
kitaplarında sınırların zamanında ve sağlıklı bir şekilde çizilmesine dikkat
çekiyorlar. Zamanında çizilmeyen sınırlar daha sonra çizilmeye çalışılırsa daha
fazla gayret göstermemiz belki de daha fazla sıkıntı çekmemize sebep olabilir
diyorlar.
Diğer insanlarla ilişkilerimizde sınırlarımız
doğrudan ifade edilmelidir. Sınırlarını doğrudan ifade etmeyen insanlar,
manipülasyon ve ima yolu ile belirlemeye çalışırlar. Bu ise daha kötü bir
durumdur. İmalı iletişim birçok iletişim kazasının meydana gelmesine sebep
olur.
Bazı insanlar fedakarlığın dozunu ayarlayamazlar ve
başka insanlara olması gerekenden daha fazla yardımcı olmaya çalışırlar. Şunu
unutmamak gerekir ki, başkalarının kendisi için yapmadığını yapmaya çalışmak
kişinin kendisini inkar etmesinden başka bir şey değildir.
Bazen insanlarla ilişkilerimizde kötü kullanımlar
olabilir. Karşıdaki insanlar bilerek veya bilmeyerek ilişkiyi kötüye
kullanabilirler. Böyle durumlarda ilişkinin sıklığını azalmak en iyi çözümdür.
Duygularımızın sorumluluğunu almalı ve duygularımıza
duyarsız kalmamalıyız. Duygularının sorumluluğunu almayan ve duygularını
görmezden gelen insanlar ilerleyen zamanlarda ciddi zararlar görebilirler.
Duyguları görmezden gelmek insanları intihara kadar sürükleyebilir.
Toplumumuzda çocuklara yardım edelim derken onların yapması
gerekenleri yapan aileler vardır. Böyle ailelerde çocukların davranışlarının doğal
sorumluluğunu almasına imkan tanınmaz. Mesela yeni yürümeye gayret eden bir
çocuğu tutup kaldırarak yardım etmeye çalıştığımızı düşünürüz.
Oysa çocuklarımızın davranışlarının
sorumluluğunu almasını engellemek onları güçsüzleştirmekten başka bir şey
değildir. İşi fazla abartmadan çocuklarımızın davranışlarını sorumluluğunu
almalarına fırsat tanımalıyız.
HENRY
CLOUD ve JHAN TOWNSEND
Sınırlar
isimli kitaplarında çok değerli fikirlerden bahsetmektedirler. Kitaptaki tüm
görüşlere yüzde yüz katılmasam da gerektiği yerde hayır diyebilme fikrine
sonuna kadar katılıyorum.
Görseller: Google görseller
Sınırlar(Kitap Tanıtımı)
Reviewed by EĞİTİM PINARI
on
Kasım 12, 2018
Rating:
Hiç yorum yok: