Öğretmene Yüksek Lisans Çözüm mü?

Öğretmene Yüksek Lisans Çözüm mü?

Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki, her meslek grubunda faaliyet gösteren vatandaşlarımızın tamamı gibi öğretmenlerimizin de kendilerini geliştirmeleri ve hizmetlerini en iyi bir şekilde yapmaları milli ve manevi bir sorumluluktur. Hatta öğretmenlerimiz için bu sorumluluk kat be kat fazladır. Ben bu meseleye olumsuz bir bakış açısı ile bakıyor değilim.

Ben sadece bu meseleye farklı bir perspektiften bakarak gözden kaçan bir ayrıntıyı dikkatlere arz etmek istiyorum. ‘’Öğretmene yüksek lisans çözüm mü ve bundan önce yüksek lisans yapan öğretmenler farklı olarak ne yaptılar?’’ sorusunu sormak istiyorum.

Böyle bir soruyu sorma nedenim ve bu soruya bulduğum cevaplar öğretmenlerimizden beklentilerin çok fazla olduğu konusunda yoğunlaşmaktadır.

Öğretmenlik mesleği hem kutsal bir meslek hem de vicdani sorumluluğu fazla olan bir meslektir. Diğer memuriyetlerin pek çoğunda kişilerin yapmaktan sorumlu oldukları görevlerin sınırları çok belirgindir. Oysa öğretmenlik mesleği öyle mi? Öğretme işinin sonu yok ve öğrencilere öğretilecek şeyler bitmez. Öğretmen daima fazlasını öğretmekle sorumludur. Böyle ağır bir sorumluluk öğretmenleri fiziksel ve ruhsal olarak çok zorlamaktadır.

Öğretmenlik mesleğinin bana göre gözden kaçan zorluklarından birisi de fark yaratan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun bireysel çabalarla mesafe almaya çalışmasıdır. Öğretmenlerden her türlü çalışma beklenmektedir.

Daha somut bir örnek verilecek olursa, bir tıp doktorundan içerik yani ilaç üretmesi beklenmez bu işi farklı bir sektör yapar. Doktor ise teşhisini koyar, uygun ilacını yazar ve hastanın iyileşmesini bekler. Müdahale etmesi gereken durumlarda müdahale yapar. Yani hiçbir doktor İbn-i Sina’dan kalma yöntemlerle ilaç yaparak hastasını iyileştirmeye çalışmaz. Zaten böyle bir şey yapması gerekse idi bu mesleğin yükü altında ezilmekten kurtulamazdı.

Ancak öğretmenlere gelecek olursak, sanki eğitim öğretimin bütün yükü öğretmenlerin omuzlarında gibidir. Öğretmen soru hazırlamalı, öğretmen ders videolarını araştırmalı, öğretmen her türlü içeriği hazırlamalı vb. kısacası öğretmenlerin yapması gerekenler saymakla bitmez.

Keşke tüm öğretmenler kendilerinden beklenen bu faaliyetleri eksiksiz yapma imkanına sahip  olsalar ancak saydığımız bu faaliyetlerin tamamı öğretmenlerin mesai saatleri dışında yapılabilecek faaliyetlerdir. Hangi öğretmen mesai saatleri dışında yapılması gereken bu faaliyetlere güç yetirebilir? Bu sorunun cevabını uzun uzun düşünmek gerekir.

Olması gereken şey ise öğretmenlerimize gerekli olan tüm içeriklerin yetkili kurumlar tarafından hazırlanarak EBA’ya yüklenmesidir. Öğretmenlerimiz kendilerine gerekli olan her türlü soru, test, ders görselleri, ders videoları, interaktif içerikler gibi tüm içerikleri eksiksiz olarak EBA’da bulmalı ve zamanlarını internetten bu içerikleri aramakla veya bunları hazırlamakla geçirmemelidir. Öğretmenlerimiz bunun yerine zamanlarını öğrencilerinin sosyal ve sportif gelişmelerine ayırmalıdır. Onlarla daha fazla zaman geçirmelidirler.

Öğretmenlerimizin üzerindeki içerik üretme baskısı kaldırılmadan öyle sanıyorum tek başına yüksek lisans yapmak yeterli olmayabilir. Bundan dolayı öğretmene yüksek lisans çözüm mü? Sorusunu sorma gereği hissettim. Bakış açımın eğitim öğretimimize bir katkısının olmasını ümit etmekteyim.

Görseller: Google görseller